Ahmağa en iyi cevap sukuttur.Çünkü ona ne kadar anlamlı ve derin bir laf söylesen bile o yine bu laftan bir uyuzluk çıkartır.Sözü söyleyeni de uyuz eder.Akıllı adam söylediği şeylerin anlaşılmasını ister.Çünkü güzel söz dinleyenin anlamasından ve aynı duyguyu paylaşmasından meydana gelir.Çirkin sözde aynı şekilde ortağını bulunca manası daha çok artar.O yüzden çirkin huylu bir adam güzel huylu bir adamın yanında kalamaz.Sözleri, birbirlerinin zıttı olan manaları içerir ve bunlar bir birini iter.Kuranda:”onlar Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar ama Allah nurunu tamamlayandır” tam doğru olamayabilir ama bu şekilde bir ayet geçer.Yani sözler harflerden ve seslerden başka şeylerde içerir.Bir kelime Allah’ın ışığını da taşıyabilir çirkinliğin fitnesini de.Bu iki zıt söz yana yana duramaz çünkü çirkinliği söndüren şey Allah’ın ışığıdır.Allah’ın ışığını söndüren şeyse çirkinliktir.
Münafık adam hasmına şöyle bir bakar.O zatın kalbide ki iman zerre kadarsa yani yenebileceği kadarsa hemen sözleriyle onu söndürmeye çalışır.Lakin karşısındaki insan Salih bir adamsa o adamın sözleri kendi kalbindeki çirkinliği yenmeye başlar.Bu yüzden kulaklarını tıkar ya da oradan kaçar.Aslında insanın zerre kadar bile imanı olsa kimsenin onu almaya gücü yetmez onu veren yine insandır.Evrenin bütün karanlığı bir araya toplansa bir mum ışığını yenemez.
Sözlerin böyle şekilleri vardır insanlar bunu bilerek ya da bilmeyerek kullanırlar.O yüzden ham insan kendi sözlerine düşman olmalıdır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder