Acı insanı korur.Acı çeken insan Allah’a yaklaşır.İnsan Allah’a yaklaştıkça içine düşmüş olduğu bataklıktan çıkıp bir anlık dahi olsa nefes alır yada acı bir uyarıdır fark edilmeyen yolunda gitmeyen ayrıntıları çağrıştırır, fark etmeyi sağlar, görülemeyen ya da görülmek istemeyen ayrıntılar bir anlığına görüntülere bürünür.
İnsan hayatı boyunca çalışıp mevki ve mala sahip olursa günümüzdeki makamlardan örnek verecek olursak: Mesela bilim adamı olursa, başbakan olursa var oluş amacına yönelik tek bir adım bir atmış sayılmaz.
İnsan olgunlaşan bir meyvedir.Onu olgunlaştıran güneşin sıcağından şikayet etmemesi gerekir.O güneşten ham meyce şikayet eder, o olmamış meyve daha acı olduğu için kendini ezelden biridir böyle sanır ve bunu değiştiren ışığa şikayet eder:”Ben kendimi doğduğumdan beridir böyle bildim yıllarca bu ekşilik ile yaşadım şimdi ızdırap ne ki?” İnsan kendini bilgini iddia eder ama kendisi hakkında bildiği şeyleri toplasa bilmediklerinin yanında ve bilmeyerek yaptıklarının yanında bir hiç kalır.İnsan bilmediği bilirse.Bütün bilgiler onun ruhunda gizlenir.Bilmediğini bilmek bir geçiştir, siyahtan beyaza, şeytandan meleğe, başka yolu da yoktur.
İnsanların soruları anlamak ne yönelmek için olmalıdır.Çünkü insanın anlamaya ihtiyacı vardır.Başka türlü sorulan sorular zaten rengini belli eder.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder