31 Ocak 2010 Pazar

y37

İnsan sudan çıkmış balık gibi çırpınır durur.Kalbinde huzur yoktur.Huzuru dünyanın her yerinde arar durur. Onu bulmak için türlü türlü yollara başvururda. Din evinin kapısını çalmak aklına gelmez.Şu bir gerçek ki bu dünyada huzur Allah’ın evinden başka yerde sığınamaz. Dine uzak insanda bu gerçeği kabul etmez sıkıntıları hep başka başka şeylere vehim eder. Din güzel ahlaktır amma sayısız münafık dinin kaderini düşürmüş insanları dinden kaçmalarını kolaylaştırmıştır. Bir hoca Allah için ezan okumuyorsa onun okudu ezandan kimse haz etmez. İman sözlerin arkasındaki sır gibidir duyanlara hoşluk verir. İman sahip hocanın ezanı duyanların kalbine huzur serpiştirir.Neyse.İnsan çaresizlik içinde huzuru ara dururda cevabın din olabileceği aklına gelmez bu ona çok uzak gelmektedir.Ham insan din nedir dersen.O sana günde bir saat yapılan bir aktivite der.Onun için din simgesel ve kısıtlı bir alandır.Buda çözümü onda aramasını engeller.Huzur neden Allah evinin dışına çıkamaz? Çünkü din güzel ahlaktır dine sahip olmayan kişi bunun farkında olmasa bile çirkin işler yapar. İnsan hem altına edip hem de güzel kokular duymak istemesi garip değil midir? Bütün gün dedikodu yapan zat, insanların kalbini kırmak için fırsat kollayan kişiler, kalbi ile dili asla aynı şeyi söylemeyenler bu yaptıklarından sonra huzurlu bir şekilde yaşayabilirler mi? Böyle olsaydı asıl çelişki bu olurdu. Güzel olan her söz Allah’ın evine su misali akar. O suyun her damlası da insanı insandan eder.Biz var olduğumuz şey değiliz.Sadece aklımız ve sözlerimizden ibaret olmak istedik.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder