Şekil nefsi karşısında oyuncak eder.Nefsin acizliği şekildir, şekle aşık olur, şekle tapar, onlar yaşar, onla ölür.Nefsin bu konuya olan acizliği aşkta da çok bellidir aşk şarkıları şiirleri daima şekle yönelik sözlerden olur “gözlerin sanki bir okyanus”,”çok güzel gözlerin vardı”,”gülüşün bir ömre bedel” vs. vs. örnekler çoğaltılabilir işte nefsine kapılmış, onun kulu olan zat aşkı böyle eder.Şeklin tek yaptığı şey insanı çağırmaktır. Mana ise insanı evine alır, yemeğini yedirir, sohbetine katar.Şekil hiçbir zaman olmayacak şeyler fısıldar insanın kulağına mana ise olacak olanı yaşatır.Şekil eli kolu bağlı bir mahkumdur.Bin yılda alacağı yolu mana bir anda alıverir, mananın bir tutsaklığı yoktur kimliği de yoktur desem inanma güzel ve çirkin olan her mana Allah’ın sanatıdır. Mana, bir insana hayatı boyunca maddi olan şeylerden daha çok temas eder.Ancak onun tek temas noktası insanın kalbidir lakin nefs ile yıkanmış zatın kalbi savunmasız bir kuş yuvası gibidir.Her türlü duygu oraya rahatlıkla uğrar, dolaşır, dokunur.Diğer türlü yani nefsini öldüren zat kendi içindeki çirkinliği de ateşe atmış demektir.
Kendi kendini öldüren zatın kalbi Allah’ın evidir. Allah güzel olan ise Allah’ın bulunduğu yerde hiçbir çirkin duygu kalamaz, barınmaz ve Allah’ın ateşten yarattığı hiçbir duygu o kalbe tesir edemez. “İnsan başka bir insanın cehennemidir” sözü nerden gelir.İmanı olmayan kişi bütün hayatı boyunca zaman zaman mana aleminin ateşinde yanmaktadır ve hiç zat bu manadan kaçamaz ancak ateşten kopan bir mana ağaçlardan, taşlardan yahut dağlardan gelmez yine başka bir insandan gelir yahut kişi sözleriyle düşünceleriyle kendi kendine getirir.Yani mana aleminde insana zarar veren insanı yakan yine insandır.
Şekle dönecek olursak, şekil baştan sona bir yalandır lakin yalan tatlıdır, çekicidir ve öyle yalanlar vardır ki insan bu yalana istemeden kapılır ondan kaçmak istese de o yalanın çekiciliğine karşı koyamaz.Karşı koyamaması acizliğindendir.Yoksa nice mana alemin aşıkları şekle artık bakmaz bile bi şey baktığı zaman baktı şey neye benzediği değil ne hissettirdiğidir lakin zayıf insanın mana yönü çok az bir aralıktan gelmektedir o yüzden bu tarafına önem vermez.
Şekil manaya muhtaçtır.Her türlü anlamını yine ondan alır.İnsanlar şekilden bahsetse bile yinede o şeklin arkasında ki mana kendine hoş geldiği için ondan bahsedilir ancak çirkinliğe sahip mana genellikte bitmek bilmeyen arzulamaya benzer insanı oyalamaya yöneliktir ve insan bu tür duygularla uğraşırken sıkılmaz isteği de hiç bitmez bu tür duygular sığdır ve azdır.Temelinde aynı şeyi amaçlar insanı oyalamak, hiç ölmeyeceğine inandırarak oyalamak.
Her şeyin şekline bakarak anlamaya yahut varlığının ispatını kanıtlamaya hatta ispatlayamazsa inanmamaya çalışan insanın bu koca kainatta bakacağı tek yer bir pirin yüzüdür.İnsan aklıyla aya, yıldızlara, ağaçlara, bahaneler uydurabilir ancak Allah’ın ışığı hiç birine yansımaz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder