31 Ocak 2010 Pazar
y15
Anlatmak aşktan gelenle de olabilir türlü belalarla da her ikisinde de niyet kötülüğe yaklaşamaz.İyi huylu insanı aşka davet edilirse onda kendinden bir parça gördüğü için istemsiz ona yaklaşır.Ondaki derinliğin ve güzelliği kırıntıları kendi ruhunda saklıdır.Kötü ruhlu adam ise çıplak ayakla yürüyen çocuk gibidir.Sözler ona tesir etmez.Çocukluğundan sözler tesir etmez ama o yolda yürüdükçe ayağına kaç tane diken batacak.O yol baştan sona dikenlidir. Basılan her diken o yolun yanlışlığına delildir.Bu eğriliği idrak edecek aklın yoksa acıyı idrak edecek bedenin demi yok.Lakin insanların çoğu ayağına batan dikenlere rağmen yürümeye devam eder.Bu yolda yürüyenlerin hepsi bu dikenlerin ilerde biteceğini zanneder ama hiçbir zaman bitmeyecektir.Ayağına batan her dikene bir bahane uydurur eğer bahaneler onu taşımazsa o zamanda bir tereddüde sarılır.Böyle böyle yolun sonuna kadar yürür ve uçurumdan aşağı düşer.Eğer gözleri bağlı olmasaydı o uçurumdan aşağı düşer miydi? Şüphesiz hepsi geri dönerdi.O yolun başında bir bekçi durur ve o yola girmek isteyenlerle sırayla konuşur.Elindeki bir bez parçasıyla her gelenin gözlerinin bağlar kalanıyla da kulaklarını tıkar.Kulağına da bi kaç nasihat fısıldar böylece onu gönderir sonra şüphesiz bu insanların yaptıklarından Allah’a sınırım der.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder