Bu dünyada bayrağı taşınan iki dava vardır.Her insan yaşamı boyunca inandığı dava uğruna savaşır.İnsan inandığı şeyin akıbetini görmek ister o yüzden ölüm hayatın sonu değildir.Ölüm bir anlık bir şeydir hayat hiç bitmez.Bir alim bütün hayatı boyunca din için savaşsa ve bu savaşın sonuna gelmeden ölse bu onun için bir kayıp olmaz mıydı?Eğer ölüm bir uyku olsa olurdu.İnsanın ruhu ölmez.Evliyalar için ölüm davalarının asıl sancaktarlıklarını yapmaya başladıklarına delalettir.
Mevlana kılıç kınındayken kesmez demiştir.Ölüm kılıcı kınından çıkarır o kılıcın kesmesine delalette nefsin ölümle birlikte ölmesidir.Evliyalar bile her an nefsin galibi değildir.Bu yüzden her insan gibi acizdir.Ölüm onları bu acizlikten kurtarır.Allah insanı mağlup etmez ve kılıç kesmeye başlar.O evliyalar artık gerçekten diridirler, zaten yaşamı boyunca mananın kulu kölesi olan zatlar artık o mananın kanatlarına ve sebepsizliğine sahiptir.Böyle böyle kıyamete kadar Allah’ın davasında cenk ederler.Ya merhametleriyle nice ümitsizi, kendi nefsine boğulmuş insanları dipten çıkarırlar ya da Allah’ın davasının hak olduğunu bile bile bütün hayatı boyunca onunla savaşanların boynunu vururlar.
Bir dava bir taraf haklı çıkıncaya kadar bitmez.Bu nizam her peygamberle tekrar tekrar oynanır her seferinde batıl yenilir hak batıl kalır.Bizde Hz.Muhammed(s.a.v.) nizamının ümmetiyiz bu peygamberin arkasından ölen her şehit hala Allah’ın davasının seyircisi, gözcüsüdür.Eğer ölen evliya diri olmasaydı nasıl olurda bir kul onu Allah’la arasına aracı kılabilirdi.Allah’ın davasını savunan hiç kimse ölü değildir.
Ölüm bir anlık bir şeydir uyku değildir.Dolayısıyla çirkin huylu adamda uyku gibi bir nimetten uzaktır.Onlarda kendi manevi zindanlarında yaşarlar.Onlara mananın kanatlarından tek bir tüh bile nasip olmaz.Bütün hayatları boyunca sözleriyle ve hareketleri pisliğin manasına aşık olan kişiler, aşık oldukları şeyler baş başa bırakılırlar.Güzelliği yalnızca şekilden ibaret zanneden kişi kendi sözlerindeki mananın çirkinliğinden habersizdir.Kendi sözlerindeki mana bu dünyada şekle dönüşse gördükleri şey karşısında yapabileceği tek şey şaşırmak olurdu.Neyse kötüyü bilmeden gerçek iyiden haberdar olunmaz.
Renk körü olan bir kişi renkleri ayırt edemez hepsini aynı görür.İşte insanların çoğu da böyle renk körüdür.İyi ve temiz olarak zannettikleri bir çok ayrıntı gerçekte pistir.Ne zamanki insan iman elbisesini giyer büyün renkleri bir birinden ayırt etmeye başlar.Daha önce yeşil olarak tahmin ettiği şeyi bu gün mavi olarak görürde Allah’a hamd eder.
Mavi rengi görmeden mavi rengin nasıl olduğundan bahsetmeye çalışan insanın konuşması aklı olmayan delinin tekerlemelerine benzer.Ne söylediğinden ve neyi anlatmak istediğinden habersizdir.Evliya zat her rengi görür.Öldükten sonrada her rengi gözü olmadan görür.Her rengin bizzat damlası olur.Bir rengin anlamını hisseder.Mavi rengi anlatmak isterse ondan bahsetmez bizzat o rengin kendisi olur.İşte ölüm insanı böyle özgür kılar.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder