Namaz ilk başta elli vakit olarak farz kılındı bu insanın dünyadaki savaşının ne kadar çetin geçeceğine delildir.İnsan bir an olur secdeden kalkmamalıdır.Buradaki secde bedenen olan değil kalben olandır.İnsanların çoğunun yaşantısında ulaşmak istediği duygular vardır.Bu duygulara ulaşmak için yapılanlar ile namaz birbirini zıttıdır.Yani günlük hayatta hissedilen bir çok duygu namazda hissedilen duygunun zıttıdır. Namaz; kibir, böbürlenme, büyüklük taslama gibi duyguların karşılığını temsil eder. Namazın insanların gözüne hoş görünmemesinin bir nedeni de budur çünkü zıt duygulara kapılmış insanlar birbirlerinin yaptıkları gözlerine çirkin görünür. Gerçek bir Müslüman için bir insanda zuhur eden kibir onun gözüne ne kadar çirkin görünürse. Allah’ın içinde bulunduğu sözlerde kibrinin esiri olan için o kadar çirkin görünür.Bu dünyadaki sayısız tuzaklardan sadece biri yoksa insan bu yolda kaç bin tane söze duyguya göğüs gerer hepsini fakir ve zelil eder.
İnsanın namazın yani gerçekte ne olduğunu söylemek gerekirse teslimiyetin sembolü olan bu eylemin; her an içinde olması ona huzur ve neşe katar ancak bundan uzaklaşmamak için insan az yemeli az uyumalıdır.İnsan maddi yemeği manevi yemek uğruna keserse artık ne kadar yemek yese de manevi tarafı eksilmez zaten buna sahip olan insanda midesine düşkün olmaz.
İnsanın her türlü duruşu nefsine haz katar yada ondan haz götürür.İnsanın yatması, yerde oturması, eğilmesi namazdaki şekillerle benzerlik gösterir.İnsan nasıl ki namazdayken ayakta başı yere bakarsa gerçek hayatta da burnu yukarda yürümemelidir.Lakin hiçbir zamanda münafıkların önünde başına öne eğmemelidir bu yanlıştır. Yürümek akmaktır hareket eden varlıkta aşka delalettir. Çünkü aşk hareketi ve süzülmeyi doğurur. Bu nefsin putunu kırar nefs sabit olan şeylerden haz alır.O yüzden hareket bir bakıma güzel olan şeylerdir.
Zaman insanlara yeni araçlar kattı bu bakımdan bazı aletler insanı nefsine daha çok yakınlaştırır.Eğer insan yerde oturabilecek imkana sahipse mümkün olduğunca sandalye ya da koltuk kullanmamalıdır. Yerde oturmak insanın namazdaki bir durumudur bu durum insan için daha faydalıdır.Yahut yattığı yer çok yumuşak olmamalıdır.İnsan belki bunları yaparken biraz rahatsız olabilir nefsinin elinden sıyrıldığı için kendini özgür hisseder.
Namaz ki secde ya insanın yanlışları yüzündendir ya da akıllı olduğuna dair bir delildir buradaki akıl imanın aklıdır.Görüşündeki kısıtlama gittiğinde secde ettiği şey bir put değil sevgi ve aşktır.
Bunların dışında namaz insanın yanlışlarının affı içindir insan af dileyeceği şeyin önünde eğilir bu bir insan içinde geçerlidir Allah içinde.Allah insana secde et yaklaş dedi bütün yaptıklarının üzerine bulaşan bütün yükümlülükleri kaldırmak için, insan yaptıklarını kendisi için yapmayı bırakırsa üstlenmesi gereken bir sorumluluğu olmaz.Allah insana kendi ahlakından bir zerre verirse yaptıklarından sorumlu olmaz çünkü niyeti nefsinin elinde değildir.
Yarım akılla bu işler anlaşılmaz kendi aklıyla yürüyen adam çukurun dibini boylar.Aklına güvenen insan kendine güveniyordur.Halbuki bildiği hiçbir şey yoktur.Sözcükler insana bir şey öğretmez mana zeka ile insana karışmaz.Mana döner dolaşır insanların içinden güzel bir söz söyleyen var mı diye bakınır durur.İnsanlar bu manaya sahip kişi hakkında atıp tutarlar ve o sözlerin içinde muhalefet vardır.Din aklı adamı aşra yükseltir. Nefs aklı adamı çukura gömer.Çünkü bu akıl her şeyi kendisi çözebileceğini kabul eder.Kendinden daha üstün bir aklı kabul edemez.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder